Blue Valentine, içeriğiyle ve konusuyla beni yakalayan ancak bazı can sıkıcı detaylar yüzünden de enfes diyemeyeceğim bir yapım olmuş.
Ryan Gosling ve Michelle Williams'a diyecek yok, bence gayet hoş şekilde temsil etmişler karakterlerini. Yani o çocukluk travmaları, geçişlerdeki sözsüz sahneleri, hâsılı beğendim yani. Buna ek olarak olay örgüsü, bir geriye bir ileriye geçişlerin olması da hoşuma giden detaylardandı.
Canımı sıkan noktalardan biri, gereksiz yakınlaşma sahneleriydi. Sırf daha çok izlensin diye konmuş gibi her kesitte eklenmişti. O işin de bir doğası vardır elbet, ortamı GOT'a veya TWD'ye çevirmeye gerek yok diye düşünüyorum. İkincisi ise olay örgüsünün içerisindeki gelgitlerde, sebep sonuç ilişkilerinin fazla kapalı olmasıydı. Yani izleyiciye yaşananların sebepleri yer yer işaret ediliyor fakat hiçbir zaman şu da şundan ötürü oldu, denmiyordu.
Genel toplamda hoşnut kaldım, beğendim ama tekrar izler miyim, emin değilim. Favori sahnelerim ise fragmandaki dans sahnesi ile filmdeki son diyalog sahnesi. Öyle ki sondaki diyalogda Ryan Abi ile beraber göz yaşı döktük, yazık adama... Neyse, romantik dram seven arkadaşlar bir deneyebilirler bence, pişman olmazlar.
2